“Sürdürülebilir Kalkınma” kavramı yani “gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneklerini tehlikeye sokmaksızın bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılamak” yaklaşımı açısından ilk amaç daha önemli olmasına rağmen, maliyetleri düşürerek rekabet avantajı elde etmek için ikinci amacı daha çok önemseyerek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Hangi amaç doğrultusunda yola çıkılırsa çıkılsın enerji verimliliği sayesinde maliyetlerimizi azaltmak suretiyle zaten çevreye de ciddi fayda sağlamaktayız. Peki hayatımızın her anında; evlerimizde, binalarda, fabrikalarda, ulaşımda çok önemli bir unsur olan, olmadığı zaman neredeyse hayatımızın durmasına neden olan “enerjiyi” nasıl yöneteceğiz. Öncelikle bu konuda son yıllarda yayınlanan kanun, yönetmelik, tebliğ gibi yasal mevzuatları iştirak alanımıza göre (bina, sanayi, ulaşım vb.) dikkate almalıyız. Enerji kimlik belgesi (EKB), etüt (yalıtım, mekanik, elektrik) ve verimlilik artırıcı proje (VAP) faaliyetleri, enerji yöneticiliği vb. yükümlülükler mevzuatlarda açıkça belirtilmiş olmasına rağmen bilgi ve bilinç eksikliğinden Enerji Verimliliği kavramının ülkemizde henüz tam anlaşılamadığı, sonuç olarak arzu edilen hedeflerin gerisinde kalındığını görmekteyiz.

Aynı konfor şartlarında daha az enerji kullandığımız binalarımızda, aynı ürün ve hizmeti daha düşük enerji ile gerçekleştirdiğimiz işlerimizde (ticari binalar, sanayi) elde ettiğimiz kazanç, karlılık ve rekabet avantajı dışında dolaylı olarak ülke ekonomisinde yaratılan ciddi katma değer ve çevresel kazancın söz konusu olduğu enerji verimliliği çalışmaları kapsamında ORSA Yönetim Danışmanlğı olarak planladığımız Enerji verimliliği paylaşım sohbetlerine katılabilir, şirketinizde sürdürebilir Enerji Yönetim sistemine yönelik eğitim ve eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz.